9 Ağustos 2019 Cuma

(u)mutlu ol !!!


Zamanının yarısını zamansızlığın yarasıyla geçiren bilir
düşünmeye "uzun sürer" de(n)diğinde
 hissetmeyi denememiş olmanın yoksulluğunu..
anlamanın
en az ya da en fazla
(hissede)bilmek
 kadar uzak olduğunu anlayamadığında
 kaybederdi
 insan.
Ne var ki; aslında her defasında anlamaya verdiği değerin hiç yoktan yarısını
 birşeyleri anlamlandırmaya da verseydi,
 kendinden kopan parçalardan birleştirdiği
 başka bedenlerde bile yaşardı
hep
 "güzel" dediği bazı duyguları ..
...
Ama
hep birşeyleri kaybetmekten korktu insan.
 kaybederken kaybolmaktan korkmazken hem de...
Haksız da değildi aslında ;
zira
öyle bir ana gelindiğinde, yani kendini bile kaybettiğinde,
 kaybettiği şeyin kendi olduğunu dahi bilemezdi nihayetinde..
Zaten
  kendini bile bulamadıkça
kendinde bile kaybolmuş olmanın da
nasıl bir anlamı olabilirdi ki?
...
Fakat
 yine de korktu insan,
kendini kaybetmek bir yana,
kendinden birşeyleri kaybetmeye korkarken hem de..
...
Unuttuğu tek bir gerçek vardı aslında;

ancak gözünün bile alamadığı mesafeleri göze alanların kazandığı bu dünyada
bitmedikçe değil "bitti !" demedikçe bitmez(di) insan..

(her insana)


U.E.

12 Şubat 2019 Salı

BÜYÜK annem..



Sen giderken
bir ömür de geçti benden seninle,.
sen geçiremeden o ömrü benimle..
...
Bilsen ne demekti(n) "sen" benim için Şefika..
Zamanın değil her an'ın bir yanı sana dokunurdu bende
ve seninle birlikte her an'ımın ve her anım'ın..
...
Anlamlar seninle güzeldi lakin
huzur kalbime sesinle girerdi .

ne yapsam da çıkmaz ki aklımdan
ki zaten çıkmadı da hiç bir anımdan,

sabah çayının çınlayan kaşığı,

şalının omzundan düşmeyen inadı..

çekmecendeki resimler,

kulağımda sana dair tüm esinler,

dilindeki karanfilin kurusu,

kızarmış ekmeğin az yanmış kokusu
ve
seni bir gün kaybetmenin korkusu...
...
geriye ne mi kaldı?!

öylesine
geçen zaman
ve
 seni çok düşündükçe
   içen bir adam...


(büyük annem'e)


U.E.