19 Aralık 2013 Perşembe

Sonsuza dek...


 Sona,
yani
    sonsuzluğa...

U.E.

18 Aralık 2013 Çarşamba

Zaman akıp giderse diye birgün..



Sayılı zamanı kalanın sayısız umutları varsa eğer,
Onlardan birine bile tutunabilmesinin,
ne kadar da kıymetli olduğunu unutma asla !
Ne kadar sayısız da olsalar hemde...
Çünkü unutma, umutlar sayısız
ama
günler sayılı..

U.E.

16 Aralık 2013 Pazartesi

Kar tanesi ısıtır içini...


İnsanın
daha önce
"yaşadığını sandığı"
-bir duyguyu-
gerçekten
"yaşamaya başlaması",
yine
"yaşadığını sandığı"
-bir hayatı yaşarken-
Ölüp tekrar dirilmesi değil midir?!
...
Ama
Herşey hayal bile edemeyeceği güzelliktedir bu defa ...
Gözler daha iyi görmeye, kulaklar daha iyi işitmeye başlar,
sözler daha derin, anlamlı ve şevkle yazılır artık taşlara!
Zira,
Şekle karşıdır artık duygular!
İnanç meselesidir bu,
Yitip gitmeye kafir;
Hislerine sefirdir
kalbindeki bu vurgular!
Çünkü bu,
öyle bir hayattır ki
hayalini bile hayal edememişsindir daha önce..
Misal,
"Hiç daha önce bir kar tanesini düşünürken içinin ısınacağını
hayal edebilir miydin?"
...
İşte
böylesine hayalken,
Böylesine gerçek ve yine böylesine senden...

U.E.

11 Aralık 2013 Çarşamba

Yap..


Denileni yapıpta
yapılanı demezsen,
ne denileni yaptığını düşünürler,
ne de yapılanı dediğini bilirler.

U.E.

1 Aralık 2013 Pazar

Mutlu olabilmektir düşünmek


zamanı gelicek 
hayatta mutlu olmaktan başka
 hiçbişeyin önemli olmadığını anlayacaksın
ve
mutluluğa
nasıl ulaşman gerektiğinin önemi olmadığını da..

...
Bu yüzden buna düşünmeni istediklerini düşünerek değil,
Düşünmek istediklerini düşünerek başla!

U.E.

Durma ve bekle!


Duranı bekleyen sanma,
bekleyenin beklediği vardır..
Duransa bırakmıştır beklemeyi,
mücadeleyi..

U.E.

27 Kasım 2013 Çarşamba

Sen özelsin bir kere!


Kim gözlerinden baktı hayata söylesene bana?
 Kim seni sadece sen olduğun kadar ve sen olduğun için anladı?
Ya da
kim anlayabilir?
...
Nasıl ki "sen olmak"? Soramadık...
Sen -gibi- olabildik en fazla,
ama sen... Olamadık..
...
Biz unutmayı bilir ya da unutabilirken,
sen unutmayı bile unuttun
hergün seni sana daha çok hatırlatan gerçeğinle...
Hatırlayamadık...
...
Sen kimsin aslında nasıl birisin bilemedik?
Neler hissediyorsun? hissedemedik...
Hissettin canın yandı, anlayamadık....
...
Sorular sordun duyamadık,
Cevaplar verilmesi gerekiyordu kalbine,
seni anlamadık sadece anlamaya çalıştık
ve
yemedik,içmedik,uyumadık ama yine de
seni soğumuş yüreklerimizde bir yerlere koyamadık..,
aradığın tek şey bir yüzdü tanıdık,
ama onuda senin için biryerlerden bulup karşına çıkartamadık..
...
Sen yabancıydın duygularımıza,yaşanmışlıklarımıza,
adına kader dediğimiz kederdi aslında bizce ismin..
keder diyemedik.. Utandıkta kader dedik...
Yine de utanılacak bizdik,
çünkü bizden ne kadar güçlü olduğunu
göremedik...
...
Sönerdi ateşin biraz daha, eğer biz biraz daha sen olabilseydik...
ama gülemedik yüzüne, olmayan yüzümüzle.. Uzak kaldık senden
 sevemedik seni içten...
Kafamızı kaldıramadık çünkü işten güçten..
...
Kısacası, sildik seni senden...
Kaderinin kederinde, kederi seni yıkmaya yoketmeye kadir sandık..
Biz bilemedik, seni göremedik duyamadık anlayamadık dokunamadık sana!
Ne olur affet bizi çardaktaki minik kelebek...
...
(O'na)

U.E.

24 Kasım 2013 Pazar

Geçmiş olucak..

 
Sana göre yeşil bana göre mavi,
gitmek kolay
ancak
buralardaki hissiyat,
oralardaki pişmanlıklara inat !
...
Bu yüzden unutma dünya fani,
buralarda artık herşey berbat !
...
Geç kalmadan "geç kalma !" derim,
Zira
dönüşlerim çook uzak!

(O'na...)

U.E.

16 Kasım 2013 Cumartesi

Tükenir kalem...

                                                        
                                                     Bir zamanlar gerçekten,
                                                     umutlarım vardı,
                                                     düşüncelerim,
                                                     hayallerim,
                                                     cürretim,
                                                     inancım,
                                                     gücüm,
                                                     şimdi,
                                                     yok!
                                                     ..
                                                     .

                                                                      
                                                                      U.E.

11 Kasım 2013 Pazartesi

Herkesin bildiği sır-dır..


Herkesin bildiği sırlar vardır,
herkese açık,
Herkes bilir ama 
sanki bilinmiyormuş gibi bir algı vardır ortada.
...
Herkesin bildiği yalan dolu sırlar vardır,
Görünmezler,duyulmazlar, hatta bazen hissedilmezler.
Ama
onlar oradadır işte, tamda orada!
Elinle gösterirsin görsünler diye ama görmezler!
Sadece sen görürsün.
Sanki tek gören senmişsin gibi!
Açık etmenden korkarlar o sırları
sanki hiç bilmiyorlarmış gibi!
...
Korkuları vardır, zayıftır benlikleri, onlar o sırlara mahkumdur.
Bilindiği bilinen sırlardır bunlar,
Ama yinede korkarlar
bilinmesinden...
...
Herkesin gördüğü sırlar vardır,
gözlere kör edercesine parlamıştır bu sırlar
ama açık etmezler bu apaçık sırları,
gözleri sanki görmeyi unutmuşlardır sorduğunda!
...
Herkesin duyduğu sırlar vardır,
kulakları delercesine işitilmiştir bu sırlar,
ama sanki çook uzaktan gelen yankılı bir fısıltı gibidir,
Senin kalbin bile duyarken onların kulakları inkar eder!
...
Herkesin hissettiği sırlar vardır,
Yakar tenini,
Hatta o kadar yakarki bi an soğuduğunu sanarsın teninin!
İşte en sıcak yakı da bu zamandadır aslında,
teninde hissizliğe,
ruhunda sessizliğe dönüşür.
Hissedemezsin artık.
...
Sırları sakladıkça daha çok bilinir unutma!
Bu yüzden herkesin bildiği sırlara meydan oku!

U.E.

4 Kasım 2013 Pazartesi

herkesi zamanı geldiğinde tanırsın...


Hakkında konuşmayı hakeden o kadar çok kişi var ki...
Ama
bu kadar kişinin arasında
Hakkında düşünmeyi hakedecek o kadar çok kişi var mı?

U.E.

27 Ekim 2013 Pazar

Hiç "SEN" olmayan sen...


Başkalarının düşüncelerinde yaşayanlar var..
Yaşadıklarının bile farkında değilken onlar
aslında başkalarının düşüncelerinde yaşarlar,
Nefes almadıklarını sanarken
onlara nefes veren düşünceleri vardır başkalarının...
...
 Ölümlüyken kendi başlarına,
başkalarının düşüncelerinde ölümsüzleşirler...
Kendilerine bile inanmazlar,
başkalarının düşüncelerinde onlara inandıkları kadar..
Hep yanlış ve yalnızdırlar kendilerince
ama hep olması gerektiği gibilerdir başkalarının düşüncelerinde,
dirayetli,karakterli,duygusal ve kişilikli...
Başkalarının kalplerinde atar kalpleri,
kendileri de kalpsiz değildir 
ama 
kalpleri başkalarının kalbini hızlandırır...
...
Başkalarının düşüncelerinde mesken edinmişlerdir,
diğerleri gibi başkalarının düşüncelerini mesken edinmemişlerdir !
Kısaca
Başkalarının düşüncelerinde kurmuşlardır dünyalarını,
başkalarının düşünceleri yitene kadar yaşarlar..
Hemde hiç "kendileri" olduklarını bilemeden..
Hatta kendilerini bile göremeden...
Gerçek bu işte bazılarınca,
Ama hayali yaşarlar başkalarında...

U.E.

25 Ekim 2013 Cuma

Değer biçilmez bilinir! Zamanında bilinmeli!.


Elleri sonradan anladıkları değerinle dolu bir şekilde
çıkagelirlerse bir gün karşına
 ellerini boş bıraktıklarını ve bu yüzden onların ellerinin de
bomboş kalacağını hatırlat onlara..

(O'na...)

U.E.

17 Ekim 2013 Perşembe

Hayır bırakmıyorum mücadeleyi..


- Bugün -
hatta şu an
bana,
değer verdiğim birisi çok önemli bişey öğretti,
farkına varmamı sağladı..
Mücadeleyi bırakmamam gerektiğini..
ve
ben böyle oldukça yanımda olacağını..
...
O'na teşekkür ederim..
...
Eski gerçek dosta..

(O'na.. )

U.E.

16 Ekim 2013 Çarşamba

güle güle


                                

                                                    Kendinize iyi bakın blogger arkadaşlarım.

                                                                        . . gidiyorum..

                                                                                U.E.

6 Ekim 2013 Pazar

O'na..

 
Sen fırtınamda 
yere düşmeye bile vakit bulamayan 
dalından yeni kopmuş minicik bir yapraksın yeşil gözlü! 
...
(O'na)
...
 
U.E.

5 Ekim 2013 Cumartesi

O kadına?

 
Görüyorum çoook uzaklarda ellerin,
toz duman ve sisin içinden
ikisi de bana uzanmış titriyorlar,
umutla hasretle bekliyorlar beni.
Gerçekte var mısın?..
Kimsin, hangi zamanın insanısın,
ya da
hangi duygunun kadınısın,
bilemedim!
Ama tutucam o ellerini söz veriyorum!

( "O" herkimse "O'na" işte..)
U.E.

1 Ekim 2013 Salı

Yırtık ve silinmiş sayfalar...


Sayfaları eksik bir kitap gibiyim,
İçimde ciddi boşluklar...
Anıların kırıntılarıyla yazsam o sayfaları 
acaba o olmayan, ben gibi-ruhum gibi kopuk sayfaların yeri dolar mı 
en az gözlerimin de uzun zamandır dolduğu kadar?...
...
Ne anlamı var şu saatten sonra bilmiyorum.
En heycanlı sayfalarım ya koparılmış ya da silinmiş,
Boş dünyanın boş işleri daha da boş artık...
...
Bugün değilse bigün derdim ya, o bigün bugün mü acaba?
Bugünler mi ya da?
Bilemezdim...
Bilmedimde 
zaten...
Bilemedim hiç..
...
Olması gerektiği gibi davrandığında yaptıkların boş bir çerçevede,
 olmayan 
ya da  
orada hiç olmamış resimleri anlatır gibi nedense insanlara...
Neye inancın olsun ki şu andan sonra?
Ya da inancın olsa da
neye yarar?
...
Zaman akıp geçiyordu,
zamanı geçmeyene geçmiyor aslında zaman,
zamansızların bile zamanı varken
sende olmaması biraz garip değil mi?
...
Söylemediklerinle öldürürsün sevgisizleri
Onların düşünmedikleriyle seni öldürdükleri gibi...
...
Boşver dersin geçersin zaten 
boş olduğunu bile bile
boşverdiğin,
tüm nefesini de boşa verdiğin 
bir ikilemdir hayat...
...
Yalan söylediğinde mutlu edersin onları,
doğru söylediğinde öyle anlamsızca bakarlar ki yüzüne!
yalan söyler gibisindir çünkü onlara...
doğrularınla yalan söylersin aslında..
doğrular(ın)ın doğurduğu yalanlardan ibarettir ilişkin onlarla...
fikirlerinle kuşatırsın sımsıcak bedenlerini,
sevginle hamile bırakırsın duygusuzların duygularını,
ama 
sana yalanı doğururlar nihayetinde..
Yalanı...
Çünkü yoktur karşılıklı duygularının
yalını..
karmaşık menfaatlerin(in) kayboluş hikayeleridir hepsi..
Labirentlerde değil,
bilmedikleri tatmadıkları duygularda kaybolurlar tüm duygusuzluklarıyla...
...
Doğrulaştırdıkları yalanlarıyla mutludurlar,
sen ne dersen de yalan gelir bu yüzden onlara...
...
Neden herşey böyle?
Neden anlamsız herşey?
Ya da
Neden anlam yüklüyoruz bişeylere?
Neden bu kadarda istiyoruz bunu her defasında...
...
Bilmek biraz da üzülmektir der ya hep insan,
anlamaksa ölümdür o zaman..
Ama bilsende anlayamayacağın şey şudur,
Öldüğün zaman değil kelimelerin(in) tükendiği zaman ölürsün...
...
Fikirsiz yola çıkmış bir geminin
 nereye gittiğini bilmeyen yolcularıyız hepimiz aslında...
Hangimizin fikirleri o gemiden büyüktür ki boğuşabilsin o okyanusla?
O zaman neden her akıntıda sımsıkı tutunur ki insan bu gemiye?
Neden hayatın geçtiği her dalgayı bu kadarda ciddiye alır?
...
Anlatması zor 
çünkü 
anlaması çok daha zor!
...
Bilinmeyen tek şeyde bişeylerin bilinmediğidir bazı kalplerde..
İşte bu geminin direklerine en sıkı tutunanda onlardır aslında..
sen olmayanlardır...
...
Bilmelerini istersin ama sayfaların eksiktir gösteremezsin...
Eksiltmişlerdir çünkü seni...

---

 ( O'na....)

U.E.

22 Eylül 2013 Pazar

ne zaman? bilmiyorum...


Sordu:
"evet ne zaman dönüp kalbine bakabilirsin bakalım?"
...
"kalbim beni unutmaya başladığı zaman..."
...dedim...


U.E.

31 Ağustos 2013 Cumartesi

Dostluk çıkarsız ve karşılıksız olmalı!

 
Yaşadığı en küçük olumsuzlukta
"insanlara değer vermeyeceksin!"
diyen bir insan
karşısındakinden de değer beklememeli!
Çünkü unutmamalı ki,
Söylediği sözün bir geçerliliği varsa
bu kendisi de 
bir "insan" olduğu için,
O'nun için de geçerli!...

( O'na.. )

U.E.

25 Ağustos 2013 Pazar

Herşey gelip geçici... bilmiyorsun!

 
Neden kimse kendisinin bile olamazken kendisi olmaya çabalıyor?
...
Neden çıkarlarına yer veriyor sevgilerinde insan?
Hatta neden manfaatin(in) esiri oluyor?
...
Anlayabildikçe hissedebildikçe var bu dünya, bu hayat..
Ne anlamı varki O yoksa, Onlar yoksa?
...
Varlığını başkalarının yokluğuna borçluysan yoksun,
varlığın başkalarının yokluğuna borçsa işte o zaman varsın...
...
Yokları "var" ettikçe varsın işte..
anlayamadın mı !?
Başkaları için varoldukça...
...
 Anlatabildikçe, hissettirebildikçe varsın sende bu dünyada bu hayatta..
Ne anlamı varki Onunla değilsen,Onlarla değilsen?
...
Sen insansın, duyguların var..
Seni herşeyden herkesten ayıran gözyaşların var..
...
Her göz ağlamaz bilir misin?
her göz gözyaşı döker
ama 
her göz ağlamaz!
...
Her kalp hissetmez bilir misin?
Her kalp canlıdır, atar bir ömür boyu
ama
her kalp hissetmez!
...
Her insan insan mıdır sence?
 hissetmedikçe ağlamadıkça
gözlerinin şahit olduğuna yıkılmadıkça zaman zaman...
o gözlerden bir damla bile yaş akmadıkça,
hıçkıra hıçkıra gizliden gizliye ağlamadıkça...
Gerçek midir sence o insan?
İnsan mıdır yani?
...
Bilmediğini bilmeyen gibidir hissetmediğini hissettiğini sanan!
su içmeyen bir beden gibidir duygularını boşayan..
Kupkuru,çatlamış ve ölüme yüz tutmuştur yaraları, 
ya da
aslında yarınları...
...
Bitmiştir herşey onun için,
Silüettir onun için herkes..
Bomboş gölgelerdir!
Kendi kalbi gibi bomboş sanar etrafındaki kalpleri!
...
Bir günlük iki günlük sanar!
Çocuk oyuncağıdır onun için kırmak ve sonrada ortadan kaldırmak!
Ne de olsa kalbinin -tamda içi- bomboş olan herkes gibi,
Onun için de,
Gözden ırak gönülden ırak...
...
Anlamsız hareketlerdir onun için kalp atışları,
sadece birkaç sesten ibarettir,
Yüreğinde tektonik etkiler yaratmayan platonik duyguların(ın) esiridir çünkü!
Filmlerde yaşar aşkı!
...
Dedim ya işte olamamıştır işte bir türlü "kendisi"...
...
Hayatı filmlerden ibaret sananların,
Mutluluğu da bir kareden ibarettir!
... 
Bunu bilemez...
...
zira saatlere sığdığırılmış hayatların
pek sınırlı mutlulukları olsa gerek.
Bir film karesi kadar işte...
...
Gözyaşlarını yağmurlu günlere saklayanlar..
Gözleri yağmurda ağlayanlar...
Ne anlamı varki bunların onun nezdinde?
O gözleri yağmur gibi ağlayanların peşindeyken..
....Sahtekarların....
...
Ne anlamı varki? 
ayırd edemedikçe hangi "damla"nın yüreğine dokunacağını,
hissiyatını yakacağını...
O "toprak"ta
nice çiçekler açacağını..
...
Boşver gitsin!
  ...
 gözyaşları gözünün önünde dökülsün ister!
bunu gözünün yaşına bile bakmadan der!
...
Ama bilmez hep bişeyler eksiktir içinde..
Bilmediğini bilemez işte,
hissetmediğini nereden hissetsin
ya da
hissetmiş olsun?
...
Neyse geçmiş olsun...
.

( O'na.. )
...

U.E.

15 Ağustos 2013 Perşembe

beklentisizliğe..


 ...ama hep omzuna dokunulsun
iste(r)di insanoğlu,
Başkalarının da omzu varmış...
...
  Sonradan farketti...

U.E.

3 Ağustos 2013 Cumartesi

herşey yalan...

 
 
Sen gittikten sonra düşündümde
herşey yalanmış!
Ama sen gittikten sonra değil sen varken 
YALANMIŞ!

U.E.

1 Ağustos 2013 Perşembe

Çocukça...




"Çocuklar asla yalan söylemez" derler,
bu yanlıştır,
Çocuklar yalanın ne olduğunu bilmedikleri için
söyledikleri bazı şeylerin yalan olduğunu da 
bilemezler çoğu zaman.
Yine de doğruyu söylediklerini düşünerek söylerler
her düşündüklerinde..
Çocuklar aslında işin söylem kısmında değil düşünce kısmında bizden farklıdırlar bir kere!
Özgürdürler!
Hiçbirimizin olamadığı kadar hemde!
...
Tabiiki yine masumdurlar buna şüphe yok
ama yalan söylediklerinin farkına vardıkları an 
onlara artık yetişkin demeye başlarız...
...
Bir daha eskisi gibi değillerdir artık !
Olamazlarda...
...
Sonun başlangıcı gibi yani bir bakıma...

U.E.

28 Temmuz 2013 Pazar

Umutsuzca Mutlu, Mutsuzca Umutlu...


İnsanlar görürsün mutludurlar
ve
bilirsin mutludurlar..
...
İnsanlar görürsün mutludurlar
ama
  bilirsin mutsuzdurlar...
...
Mutlu görünmekse göstermek istediğiniz,
bu zaten birçoğunuzun başardığı tek şey.
çünkü siz sadece bununla mutlusunuz...
...
Mutlu olmaksa tek mutluluğunuz,
işte siz aslında tamda burada yoksunuz..
Çünkü siz sadece mutlu görünmekle mutlusunuz
ve
mutlu olmak ise en büyük umudunuz..
bu yüzden sizde herkes gibi mutlusunuz,
bu yüzden yoksunuz...
Mutlu görünebilmeyi 
gerçekten mutlu olabilenden daha iyi başardığınız için...

U.E.

17 Temmuz 2013 Çarşamba

Yalandan gerçek, gerçekten yalan...

 
 Herkes kendi kararlarının borcuna mükellef,
hapsine mahkum,
cinayetine kurbandır.
Kim ne derse desin
bu aptal hayatta en gerçek şey
seni aldatabildikleri derecede sana söylenilen
yalandır..
 
U.E.

7 Temmuz 2013 Pazar

Hırs? Azim? Tutku?

 
 
Hırsla, ancak herkesin başardığı şeyleri başardığını...
Azimle, kimsenin başaramadığı şeyleri başardığını...
ama
Tutkuyla ise başardıklarının 
nihayetinde
gözlerinin yaşardığını görürsün.
...
Seçim senin...

U.E.

4 Temmuz 2013 Perşembe

Sağanak duygular...


Beni benden alan sen,
beni bana terkedersen,
İnançsızlığa yani..
...
Neyi neden ne kadar da bilsen,
Gözlerimin yağmurunda(n) kalbini örtersin..
...

U.E.

29 Haziran 2013 Cumartesi

Belir(sis)...

 
Belirsiz olan duygulardır bazen,
bazen inançlardır,
bazen beklentilerdir,
bazen hayallerdir,
bazense hayal kırıklıklarıdır...
...
Ne yapacağını bilemezsin.
Gerçekten bilemezsin!
Mide bulantısı gibidir.
Sadece geldiğinde hatırlarsın belirsizliği...
Bitmeyeceğini bile bile,
bitmesini umduğun bir yol gibidir belirsizlik.
 ...
İşte o kadar belirsiz yani..

U.E.

4 Haziran 2013 Salı

Oradaydık, Oradayız, Orada olacağız, daima !!!




Gezi parkı direnişi 8. gününde!
Yaşasın barışçıl ve bağımsız direnişimiz!

U.E.


12 Mart 2013 Salı

Hadsizim ben!

 
 
Kimim ben?
Haddim ne kadar?
Kendine bile soramadığında sana sorulabilen bir sorudur bu aslında!
Bazen ya da ilk defa...
Geri dönüşü olmayan ayrıca...
Seni bilse sorar mıydı bilemezsin...
Anlaşılamadığı kadar sorulan bir soruydu nihayetinde...
Kederin bile gözlerin nezaretinde...
...
Kimim ben?
Evet ben kimim?
Bunu hiç kendime sormadım işte!
Herkes kadar kimse olduğumu zaten biliyordum,
Ya da herkes kadar kimse olmadığımı...
Ama bazen iyi oluyor 
sana kimsin sen dediklerinde hatırlamak haddini!!
Çünkü hiç bi zaman istediğin o sınırsız bağ yok hayatta..
Kimsin sen?
Evet kimim ben?
Gerçekten...
?

U.E.

10 Mart 2013 Pazar

Hep mi?


Hep hatalar mı yapar insan?
Hep yanlışlarla mı doludur ruhu?
Doğru olmayı bilemez mi insan?
...
Düşünemez mi?
Anlayamaz mı?
Kendisi olamaz mı hiç?
...
Fikrine vicdan,
vicdanına fikir olamaz mı?
...
Kendi silüetinde gölgeden yoksun mu sanar kendini?
İnançsız mı yaşar insan?
Kedersiz mi?
Yoksa
Kadersiz mi?
ya da
DEĞERSİZ Mİ?

U.E.

20 Şubat 2013 Çarşamba

Sev-(gi)-bi !!!


Sevgiyi ve sevgiliyi,
Sevildiğimiz zaman anlayabilecek kadar
sevgiliyiz sevdiğimize...

U.E.

26 Ocak 2013 Cumartesi

"Erkeğin" "Kadını" olmak...

 
 
 
Kadını için yaşamalı erkek..
O'nunla birlikte sonsuza dek..
Kadınıyla birlikte gülmeli erkek,
Saatlerce kalbinde O'nun uğrunda ölebilmeli..
...
Kadını kendinden bilmeli erkek
O'nu delicesine sevmeli,
Sahip olduğu değerleri adı gibi bilmeli
Kafasındaki "eğer" leri rüzgar misali silmeli
...
Kadınına can verebilmeli erkek,
O'nun her nefesinden sorumlu olabilmeli..
Kadınına umudu olabilmeli erkek
Güç ve inanç verebilmeli...
...
O'nun yarınlarını gerçekleştirebilmeli..
O'nun yarını olabilmeli yani kısacası
Kadınıyla birlikte inanmalı erkek...
O'na inanmalı ki kendine de inanabilmeli...
...
"Kadını" olabilmeli erkek...
Erkek olabilmenin en kutsal yanının kadını kadar 
"kadını" olabilmesi gerektiğini
bilmeli!
...

U.E.