16 Aralık 2013 Pazartesi

Kar tanesi ısıtır içini...


İnsanın
daha önce
"yaşadığını sandığı"
-bir duyguyu-
gerçekten
"yaşamaya başlaması",
yine
"yaşadığını sandığı"
-bir hayatı yaşarken-
Ölüp tekrar dirilmesi değil midir?!
...
Ama
Herşey hayal bile edemeyeceği güzelliktedir bu defa ...
Gözler daha iyi görmeye, kulaklar daha iyi işitmeye başlar,
sözler daha derin, anlamlı ve şevkle yazılır artık taşlara!
Zira,
Şekle karşıdır artık duygular!
İnanç meselesidir bu,
Yitip gitmeye kafir;
Hislerine sefirdir
kalbindeki bu vurgular!
Çünkü bu,
öyle bir hayattır ki
hayalini bile hayal edememişsindir daha önce..
Misal,
"Hiç daha önce bir kar tanesini düşünürken içinin ısınacağını
hayal edebilir miydin?"
...
İşte
böylesine hayalken,
Böylesine gerçek ve yine böylesine senden...

U.E.

8 yorum:

  1. Sanırım bu ikinci bir şansı yakalamak.. Hepimizin istediği ama asla elde edemediği...Hayatın farkındalığına vararak, gerçekten hissederek yaşamak..

    YanıtlaSil
  2. gerçekten okuduğunu kelimesi kelimesine hatta harfi harfine anlamak bu demek olsa gerek. güzel yorumuna teşekkürler kahve telvesi -benim daimi okuyucum- :)

    YanıtlaSil
  3. holeeey miribaaa gelicem yinee.
    bana gelmişsiin.
    :)

    hani bi uğur böceğim vardı, arkadaşı vardı aynur, ankarada kitapçılara giderdi.
    sen o musuun.
    :)

    YanıtlaSil
  4. Yanıtlar
    1. ama şeyden söledim yaa, o blog fotosu aynı gibi, tarz da benziyo.
      geçen yıl okuyodum da.
      sona kaybetmiştim.
      :)

      Sil
  5. bak ne dicem. şimdi geziyom blogunu.
    nursalkımı pasta köşesi acemi blogger.
    bissürü arkadaşımı gördüm.
    ama kendi yorumlarımı göremedim.

    daha eskiden, 2012 2011 hiç geldimmi ki bloguna.
    o zaman hiç gelmemiş olmalıyım.
    demek ki geçenlerde ilk defa geldim.

    o uğur böceğinin kendi fotoları da vardı.
    bi de bi arkadaşı vardı yorumlayan hep.
    aynur küçük hala diye.

    amma tesadüf bak senin de ismin aynıymış.
    o da şiir yazardı.

    neyseee seni bulmuş oldum o zaman iştee.
    :)

    YanıtlaSil