5 Ağustos 2012 Pazar

İnsanlar ve insan


Adım adım giderken nereye gittiğini bilmediğin yolda,
bildiğin tek şey sadece o yolda gittiğindir ya hani,
zaman ve mekan seninle sınırlıdır ya,
herkes sen ses çıkarmadığın için yapamazsın sanar,
yalnızsın sanar, uzaksın sanar,imkansızsın sanar
kaçamaz,gidemezsin sanar..
ama uzaklaştıkça ondan,onlardan insanlardan,
herşey daha mümkün görünür,
ama sadece sana..
çünkü kaybetme korkusu onlarda yoktur hiç...
...
hem bazen herşeyi yanlış anlasanda, yanlış yorumlasanda,
kırdığını bilsende sonunda düzelsede bazı şeyler,
kırıldığın kadar kırdığını,
hatta kırıldığından az kırdığını gördüğünde
ve..
kırdığın zaman canın yandığında, sen kırılırken kırmanın nasıl can yaktığını bilirlerken,
onlar kırılırken seni kırdıklarını bilmezler ya,
işte öyle bişey...
dersin ki,
"gerçekten bilselerdi kırıldığımı ben kırılmadan anlarlardı"
...
ama onlara kırılmak dediğinde akıllarına cam parçaları gelir sadece.
can parçaları değil asla...
insan kalbinin nasıl kırıldığını bilecek kadar ince ve temiz kalplidir bazıları ama,
bunu düşünecek kadar tecrübeleri yoktur işte..
...
onlara sorsan anlıyorlar seni,
anlamanın anlamını biliyorlarsa tabi...
ama
aslında yapraklarının herbirini dökerken nasıl bir kumara giriştiğini bilmiyorlarmı sanki?
...
hayatı özgürlük sanarlar ama bilmezki en özgür insanlar sevdiklerinin yanında olanlardır,
bunu söylersin onlara ama anlamak değildir yapmaya çalıştıkları..
...
yarım kalan hesaplar Onlarda kapanır,
Onlara göre yani,
Onlar öyle rahatlattıkları için
İçlerini...
sende veya sence değil..
Onlar için artık mazi olan senin için hala sıcak bi yaradır...
 ...
Onlara kızmazsın kızamazsın ama her ihtimalde sırtlarını yaslamışlardır bazı şeylere,
İnsanlar böyledir işte, ama sende insansın
ama onlarda bunu bilemez..
U.E.


6 yorum:

  1. uğur böceği yine muhteşem bi yazı okudum bunları sen mi yazıyorsun acaba...-meraktandır kusura bakma..-

    YanıtlaSil
  2. evet benim duygularım,düşüncelerim ama en kötüsü benim yaşantılarım tecrübelerim olmaları :( keşke yaşamasaydım da yazmasaydım denicek türden :( anlaşılmayan adamın anlaşılan yazıları. bu yüzden bloguma hiç bi tanıdığım ekli değil, çünkü beni blenler bunları neden yazdığımı bilecek ve suçluluk duygusu hissedilecek diye korkum...

    YanıtlaSil
  3. kırılmanın ne demek olduğunu bilen kırmanın ne demek olduğunu daha iyi bilmeli çünkü...

    YanıtlaSil
  4. Çok içten yazılmış bir yazı çok derindeki insanlara hitap ediyor uğur böceği çok sevdim senide yazılarını da :) keşke yazdıklarını yaşamasaydın diyecem ama o zamanda nasıl yazardın bunları demi?
    bende beklerim sevgiler :)

    http://nursalkimi.blogspot.com/2012/08/beni-merak-edecek-olan-varsa.html#comment-form

    YanıtlaSil
  5. ne kadar acı bi gerçek değil mi? insan yaşamadan yaşlanamıyor, yaşlanamadan da yazamıyor, ruhun yaşlılığından bahsediyorum,gördükleri ve yaşadıkları insanı derine çekiyor ve derine indikçe dahada boğuyor herşey, boğulan bazen duygularda olabiliyor, sonra kendine soruyorsun üzülerek, ben böyle biri miydim? hissederdim, üzülürdüm, canım yanardı,? Sanki kendisine ihanet etmiş gibi insan... Hislerini ellerinden almalarına izin verme merve,.. hiçbir zaman hemde. bizi diğerlerinden ayıran içimizi yakanlar, ve kavruldukça olgunlaşıyoruz yaşlanmaya meydan okurcasına,daha duyarlı olmalıyız tüm duygusuzluklara inat, işte o zaman duygularımızı geri kazanıcaz :) yorumun için ayrıca eşekkür ederim, anlayabilen birilerinin olması beni mutlu ediyor :), çünkü amacım paylaşmak,paylaştıkça başka bedenlerde yaşabilir insan, ölümsüzlük gibi..

    YanıtlaSil
  6. unutmadan ekliyim,bloguna hemen göz atıyorum :) Görüşürüz yine. :)

    YanıtlaSil